21.11.2015
 Sen de bu “Sevgi Medeniyeti”nin bir neferi ol;
temelleri “sevgi” üzerine kurulan “Kardeşlik Medeniyeti”ne ulaş!
Kardeşim;
Kardeşliğin farz olduğunu bilmelisin. Öyle bir
farz ki, mü’min kardeşlerini sevmeden kâmil manada iman etmiş sayılmayacağını
Allah Rasulü (s.a.v.) beyan buyurmuştur:
“Siz iman etmedikçe Cennet’e giremezsiniz.
Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız...” (Tirmizi)
Kardeşlik sevgisinin imandan kaynaklandığına
inanmalı, iman kardeşliğinin kan ve neseb kardeşliğinden daha ileri derecede
olduğunu asla unutmamalı, Ahiret’te de “kardeşlik hukuku”ndan hesap vereceğini
hatırında tutmalısın!
Kardeşim;
Kardeşlik sevgisinin, Rasulullah’ın (s.a.v.),
ümmetine bıraktığı mirasın en önemli bölümlerinden biri olduğunu biliyorsundur.
Bu münasebetle, “İslam Toplumu”nun ve “İslam Medeniyeti”nin altyapısının “kardeşlik
sevgisi” olduğunu sana hatırlatmak istiyorum.
Kardeşim;
Dünyanın ahvâline şöyle bir baktığımızda, her
yerde ezilenin, horlananın, hakları gasbedilenin, hukuku çiğnenenin, tahakküm
altında tutulanın, eziyet görenin, zulme maruz kalanın, bütün varlıkları talan
edilenin, inancına uygun bir hayatı yaşamasına engel olunanın ve daha nice baskı
ve zulümlere maruz kalanın müslümanlar,
yani senin kardeşlerin olduğunu görürsün.
Peki, hiç düşündün mü, bu zillet ne zaman bitecek
dersin? Hiç bunun derdiyle dertlendin mi? Hiç kafanı çarelere yordun mu?
Kardeşlerinin ve senin izzetin için, zilletten
kurtuluş için, haklıların haklarını gâsıplardan alabilmeleri için, mustaz’afların
zalimlere üstünlüğü için, küfrün ve tuğyanın tahakkümünün parçalanıp atılması
için ilk ve en önemli aşamanın, “Kardeşlik Medeniyeti”nin ihyası olduğunun farkına
varmışsındır sanırım.
Bundan ötürü, İslam düşmanlarının, kardeşlerine
reva gördüklerini önlemek için girişilecek büyük mücadelede, onların karşısında
zafere giden yolun “kardeşlik sevgisi”nden geçtiğini bilmeli, kardeşlik
sevgisinin küfür cephesi karşısında İslam Ümmetini ayakta tutan Rabbani bir
kuvvet olduğunun şûurunu taşımalı, İslam ümmetinin varlığını sürdürmesinin
ancak kardeşlik sevgisiyle mümkün olduğunu unutmamalısın.
Kardeşlik sevgisini, hiçbir karşılık beklemeden,
sadece Allah için kardeşini sevip saymakla kazanabilirsin ancak.
Kardeşlik sevgisi öylesine büyük bir önemi
haizdir ki, ebedi kurtuluş reçeten olan imanının kemale ermesinin bile kalbinde
kardeşlik sevgisinin bulunup bulunmadığına bağlı olduğu bir gerçektir.
Böylesine büyük bir önemi haiz olan kardeşlik sevgisinin, ihmali ve istismarı
olmayan bir sevgi olduğundan hiçbir kuşku duymamalısın.
Kardeşlik sevgisinin ihmalinin ve istismarının
büyük ve önemli neticeleri doğurduğuna dikkatini çekmek isterim. Bunların en
önemlileri şunlardır:
Kardeşlik sevgisinin ihmali ve istismarı;
• İtikâdî ve amelî bir iflastır. Hem itikad ve
hem de amel bakımından âbâd olmak için en güçlü sermayelerden biri, kardeşlik
sevgisidir.
• İslâmî kimlik ve kişilik bakımından yozlaşmadır.
Kimlik ve kişilik bakımından İslam’ın bizlere yüklediklerinin gereğini edâ
edebilmemiz ve böylece sıhhat ve selamet bulmamız, kardeşlik sevgisiyle mümkündür.
Kardeşim;
Kardeşlerimizle aramızda birbirimizi sevmemizi ve
sevgimizin daim olmasını sağlayacak muazzam bir tılsım olan “Selam”ı eksik
etmemeliyiz. Kardeşlerimizden selamı kesmemeli ve kardeşlerimiz arasında selamı
yaymalıyız!
Ümmetinden olma şerefine nail olduğumuz Allah
Rasulünün hadis-i şerifini biliyorsun:
“Siz iman etmedikçe Cennet’e giremezsiniz.
Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş sayılmazsınız. Size, yaptığınızda
birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Selamı aranızda yayınız.”
(Tirmizi)
“Selam, Allah’ın isimlerinden bir isimdir. Şu
halde onu aranızda yayın, birbirinize selam verin.” (Ebu Davud)
Bu hadis-i şerifleri asla aklından, gönlünden,
dilinden ve amelinden eksik etme!
Kardeşim;
Biz müslümanlar olarak, “güzel ahlâk” ile
vazifelendirilmişiz; bize, ahlâkın en güzeli ile donanmamız emredilmiş. Zaten
bu, insan olmanın da bir gereği değil mi?
Bu hakikat ışığında şunu bilelim ki, “İman Kardeşleri”nin
birbirlerini sevmeleri, “güzel ahlak”ın bir gereğidir. “Kardeşlik Sevgisi”,
“güzel ahlak”ın bir parçasıdır. Bu şûurdan ayrılmamalı ve kardeşlerimizi
sevmenin, Allah’ın hükümlerine tâbî olmak demek olduğunu hatırımızdan çıkarmamalıyız.
Bunun aksine olarak, kardeşlerimize küsmenin, onlarla kavga edip ayrılmanın
Allahu Teala’ya âsî olmak anlamını taşıdığını da unutmamalıyız.
Kardeşim;
İman kardeşlerinin birbirlerine karşı asla
husumet beslemeyeceğini bil. İman kardeşleri birbirleriyle husumetleşmezler,
birbirlerine kin tutmazlar ve birbirlerine buğzetmezler. Sen de kardeşlerinle
dargın durma, onlarla aranda mevcut olan küskünlükleri kaldır ve kardeşini
daima affet. Kardeşin seni affetmese de...
Kardeşim;
Mü’minler arasındaki sevgi, iman edenler için
güzel bir haslettir, bir iyiliktir. O iyiliğin içerisinde ahiretin maddi sevabını
andıran manevi bir lezzet, bir zevk ve gönül huzuru vardır. Mü’minler arasındaki
düşmanlık ve düşmanca rekabet de kötülüktür. O kötülüğün içinde, kalbi ve ruhu
karartan ve boğan bir vicdan azabı, bir sıkıntı ve huzursuzluk vardır.
Sevgi ve kardeşlik, İslam’ın özü ve bağıdır.
Nitekim Rabbimiz şöyle buyuruyor:
“Allah’a ve Rasulüne itaat edin ve çekişip
birbirinize düşmeyin. Sonra korkuya kapılırsınız da çözülüp yaygınlaşırsınız,
gücünüz gider...” (Enfal/46)
Bu ayetin ifade buyurduğu gibi, dayanışma
bozulursa, tüm İslam cemaatinin de, her bir mü’minin de bütün tadı kaçar. Hakka
hizmet eden üç-dört kişi, ayrı ayrı olduklarında ve iş bölümü yapmadıklarında
sadece üç-dört kişi değerindedir. Ancak gerçek bir kardeşlikle, birbirlerinin
faziletleriyle övünecek bir dayanışmayla, birbirlerine eşit derecede bir tefâni
sırrıyla, yani birbirinde fânî olmak, kardeşinin iyi ahlâkıyla sevinmek, kardeşinin
meziyet ve hissiyatıyla hemhal olup fikren yaşamak sırrıyla hareket ederlerse,
o üç-dört kişi belki de üçyüz-dörtyüz kişi değerinde olur. Böylesine bir kardeşlik
atmosferinden soluklanmak, kardeşinle dinimizin gerektirdikleri üzere aynı
meziyetler üzerinde bir ve beraber olmak istemez misin?
Kardeşim;
Şunu asla unutma ki, Allah düşmanlarının çalışma
alanlarının başında, müslümanların kardeşliklerini tahrip ederek onları
parçalamak yer alır.
Onlara bu fırsatı verme; bunun için “Kardeşlik
Medeniyeti”nin mimarları arasına, adları sadece “müslüman” olan “kardeşler
topuluğu”na katıl!
Giriş
Tarihi: 21.11.2015 (2146)
|